Tarih boyunca siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel açıdan yeryüzünün en önemli jeopolitik alanlarından bir tanesi olan Ortadoğu gerek uluslararası politikayı etkileyen aktüel siyasal gelişmeler gerekse evrensel akademyada yapılan tartışmalar kapsamında gündemin merkezinde canlılığını korumaya devam etmektedir. Soğuk Savaş sonrası süreçte …
DARD Diplomasi Araştırmaları Derneği Raporları
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), II. Dünya Savaşı sonrası yeniden oluşan sistemik uluslararası politika yapısında önemli etkiye sahip bir aktör haline gelmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası süreçte Realist perspektif uzunca bir süre rakipsiz bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Ancak ABD’nin hegemonik gücünün …
Liberal demokrasinin bir kriz yaşadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Bu kriz kendisini dünyanın pek çok yerine farklı biçimlerde gösteriyor. Kimi bölgelerde çeşitli hak erozyonları biçiminde yaşanan bu kriz, Rusya ve Çin gibi devletlerde sert bir otoriterleşme, 1990’larda sosyalizmden liberal demokrasiye geçmiş ülkelerde …
ئۇيغۇر جۇڭخۇا خەلق جۇمھۇرىيىتى، يەنى جۇڭگو، بۈگۈنكى دۇنيادىكى جامائەت پىكرىنىڭ قىزىق نۇقتىسى. 1978- يىلى دېڭ شياۋپىڭ ئوتتۇرىغا قويغان ئۇلۇغ ئىستراتېگىيىنىڭ بىرىنجى باسقۇچى پىلانلىق ئىگىلىكنى ئاساس قىلىپ، ئىقتىسادىي جەھەتتە كۈچلۈك دۆلەت بولۇشنى مەقسەت قىلغان. جۇڭگو بۇ پىلان ئېلىپ كەلگەن ئىقتىسادىي تەرەققىياتقا …
Türkiye – Çin ilişkileri ise son yıllarda siyasi açıdan büyük gelişim göstermiştir. Son üç yılda iki devletin liderleri 6 kez görüşmüşler, karşılıklı ziyaretler ve zirveler gerçekleştirmişlerdir. Ancak aynı durum ekonomik ilişkilere yansımamaktadır. Ticaret dengesizliği Türkiye adına 23 milyar dolarlık bir açık vermektedir. İki devletin üretimlerine baktığımızda ikame malların fazlalığı dikkat çekmektedir. Dolayısıyla ekonomik açıdan iki devlet arasındaki ticaret dengesizliği kapanacak gibi durmamaktadır. Bu dengesizlik Çin’in yapacağı yatırımlarla biraz olsun dengelenebilir ancak burada dikkat edilmesi gereken şey bu yatırımların boyutunun ödeme dengesizliği yaratmamasıdır.
Keza böyle bir durum Yunanistan’ın Pire Limanı örneğinde olduğu gibi yeni olaylarla karşılaşılmasına neden olabilir.
İki devlet arasındaki siyasi ilişkilerin aksine halkların birbirlerine yönelik algısı ise Uygur Sorunu nedeniyle fazlasıyla olumsuzdur. Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerinde yaşanan olumsuz kırılma Türkiye’yi özellikle ekonomik anlamda Çin’e daha fazla yaklaşmak zorunda bırakmaktadır. Bu durumsa bugün Çin tarafından izlenen anti-demokratik ve insanca olmayan politikalara Türkiye’nin diplomatik olarak ses çıkarmasını önlemektedir. Unutulmaması gereken husus ise siyasi ve ekonomik ilişkilerin, halklar arasındaki ilişkiler geliştirilmeden fazla mesafe alamayacağıdır.